Şems-i Tebrîzî 40 Kural ve Sözleri

Önder Demir
Şems-i Tebrîzî
Şems-i Tebrîzî (1185 - 1247) mutasavvıf. Asıl ismi Mevlânâ Muhammed'dir. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'nin gönül dünyasında büyük değişikliklere sebep olan sohbet şeyhi ve çok kuvvetli bir din âlimidir.
€9,99 Softcover

Donnerstag, 21. März 2013

MARİFET PENCERESİNDEN HADİSLERE BAKIŞ


MARİFET PENCERESİNDEN HADİSLERE BAKIŞ 

Sevgililer Sevgilisi Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) buyuruyor: 

“Yarın , öleceğini bilsen bile ağaç dik..." 
" Kıyametin koptuğunu görsen bile , elinde yeşil dal varsa dik..." 

Bu hadislerin açılımını herkesin bildiği gibi değil , öğretildiği gibi açalım: 
Kur’an-ı Kerim’de belirtilenen "Duhan Suresinde” , kıyametin oluş halini ve o oluşum halinin çok öncesini , çok dehşetli bir nükleer savaşı anlatmaktadır. 
Marifet Penceresinden kıyamet öncesini açıklayalım. 
Duhan , yani kızıl duman ile ileride atılacak olan "Nükleer Bombadan" , bahsedilmektedir, kopacak olan 3. Dünya savaşında ; insanları yok olmaktan - milyonlarca insanın ölmesini ağaçlar ve ormanların kurtaracağını anlatıyor. 

Hatırlayınız lütfen...1985’de Rusya’da Çernobil Nükleer Santrali patlamış, açığa çıkan radyasyon , yani nükleer bombanın bir değişik etkileri , yani insanları topluca ölüme götürecek olan zehirli gazlar , Allah’ın lutfuyla Karadeniz üzerinden; (Romanya ve Bulgaristan üstünden) Avrupa’nın en yüksek dağı olan Alplere rüzgarlar vasıtası ile , yüksekten sürüklenerek ; Alplerdeki çam ağaçları , bu zehirli gazları emerek, çam ağaçlarının tepeleri ( 75 ve 115 cm. ) kurudu... Ve dünya büyük bir felaketin eşiğinden döndü. Peygamberimiz işte ileride olacak olan , bir nükleer felakete dikkat çekmekte ve ayrıca ağacın önemini de böylelikle anlatmaktadır. 
Yani olacak olan , Nükleer Savaştan korunma yolunun ormanları çoğaltmak olduğunu bize öğretmektedir... Radyasyon denilen ve sadece canlıları yok eden bu zehirli gazlardan kurtulmanın doğal yolunun "ağaçlar - ormanlar olduğunu" öğrendin... 
Hangi ağaç çeşitleri dersen , Kur’an -daki Tin ( İncir) Suresinde belirtilen " İncir , zeytin ve çam ağaçları"dır. İnşallah ileride nasip olursa , Kur’an- ı Kerim’in en zor ; açıklanışı en zor olan 3 Suresinden biri olan, Sure -i Tin’i Allah’ın izniyle açarız ... Sadece size, adı geçen bu 3 ağacın gövdelerinde yaşamalarını sağlayan unsurlara dikkatinizi çekip , bırakayım... 
İncirin bedenindeki su süte , zeytinin bedeninde yağa ve çamın bedeninde ise reçineye dönüşmüş... Diğer , tüm ağaçların bedenlerinde su vardır. Yaradılış hikmeti ile bu ağaçlar Radyasyona meydan okuyor... Anladın mı " Marifette Rabbimiz " neler , neler öğretiyor...


Öğrendin mi ağaç dikmenin ve ormanları korumanın asıl önemini... 
Öğrendin mi ? Resulullah’ın Hadisinin açılışını ? 

“Hudud da , düşman bekleyen gözlerle , Allah için yaşaran gözler Cehennemi görmezler” buyurmaktadır ; Sevgili Peygamberimiz… 

Peygamberimiz sözlerinde kadın – erkek diye ayırmamaktadır. Kızlarımız , eşlerimiz askerlik yapma ile ne dün , ne de bugün sorumlu olmamışlardır. 
O zaman , bu hadisin anlamını daha derinlerde bakacağız. 
O zaman , hududu ve düşmanı bekleyenleri açalım. 
Hudud , ben müslümanım diyen herkesi kaplamalı… Her Müslüman burada nöbet tutmalı… İşte anlatılan hudud ; Kur’an-ın emir ve yasakları ile Resülullah’ın yaşayışı , biz Müslümanların hudududur… Bu hududu kadın - erkek her Müslüman korumalıdır. Bu da Rabb’imizin Kur’an – ı Kerim’de belirttiklerinden , yap dediklerini yapmak ; yapma dediklerini de yapmamaktır. 
Buna uymak için azami gayret sarf etmek ve hep dikkatli olmak zorundayız. Ölünceye kadar , Kur’an-ın emir ve yasaklarını gözetlemek ve iblis ordusunun hayatımıza girişini yasaklamak , zorundayız. Bu her müslümana , en kutsal görevdir. 
Hadisin devamında , ister Allah’ın huzurunda işlediğimiz hata ve günahlardan pişman olma ; pişmanlığımızı Rabb’imize itiraf etmek, bağışlanma için yalvarmak olsun ; ister Rabb’imizin büyüklüğünü , ister yarattıkları üstündeki hakimiyeti olsun ; ister güzel isimlerdeki yüceliği olsun ; ister senin üstündeki lutuf ve cömertliği olsun ;senin buna karşılık hamd edişin olsun, şükrün olsun, ister Allah’a olan sevgin ve aşkının sonucunda “ Allah için ağlamanda” , göz yaşı dökmende öyle büyük sevaplar alısın ki ; bunun sonucunda Sırat Köprüsünü ve cehennemi görmeden geçersin… 
Dikkat ediniz , … cehenneme girmezler demiyor Sevgili Peygamberimiz ; “ görmezler” diyor. Gösterilmeyen yere nasıl girilir ki? 
Allah’ımızı düşünerek , ağladığımızda ; sebep ne olursa olsun , sonuçta Rabb’imiz bize cehennemi bile göstertmeyecek ; bırakın içine girip yanmayı… 
Bir de , Allah’ın koyduğu hudutları her an lanetli iblis orduları , gelecek gibi gözetlediğimizde de cehenneme girmeyi bırakın ; göstertmeyecek Rabb’imiz olan Allah’ımız… 
Böyle cömert , böyle bağışlayıcı olan Yüceler Yücesi Allah , nasıl sevilmez ki ?



Kaynak: http://www.veyselkarane.com

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen